28 Kasım 2014 Cuma

İşsizlik Oranları ve İşsizliğin Toplum Üzerindeki Etkileri

İş bulmak isteyenlerin çalışacak iş bulamaması sorununa denir. İş arayıp da bulamayan kişiye de İşsiz adı verilmektedir. Hemen her toplumda sosyal, ekonomik ve kültürel boyutları farklı olmakla birlikte tüm
toplumların tarih boyunca en önemli sorunlarından biri olmuştur. Teknolojik gelişmelerin artmasıyla insan gücüne ihtiyacın azalmasından tutun da bir çok nedeni vardır işsizliğin. Daah önceleri tarım toplumu konumunda olan ülkemizde işsizlik düşük oranlardayken günümüzde oldukça yüksek bir orandadır. İnsanlara istihdam sağlamak başlı başına bir ülke sorunu olmakla birlikte çalışmak isteğinde bulunanların tamamının çalıştırıldığı duruma Tam İstihdam adı verilmektedir. Tam istihdam durumunda çalışmak isteyen tüm emek sahipleri iş bulabilir. Yani iş gücü aktif bir şekilde üretimde yer alır. İş gücü de çalışanlar ve çalışmayanlar (işsizler) olarak adlandırılır. İşsizliğin artmasına neden sıkıntılıdır derseniz de işsizliğin en önemli etkisi büyüme üzerinde görülmektedir. Dalga etkisiyle ihracat azalır, ithalat artar, dış borç vs denge bozulur anlayacağınız. Şimdi bunlar belli dönemlerde yapılan gözlemler neticesinde oluşturulan istatistiki veriler sonucunda elde edilen analizlerdir. Bunları yalanlayamayız ancak kesin bir doğruluğu ve sonucu da olacaktır diyemeyiz.

Ortada çok net bir durum varsa o da işsizliğin toplum üzerindeki etkileridir. Örneğin işsiz birinin hayat standardı düşecektir. Buna bağlı olarak ruh sağlığı bozulabilir, toplumun huzurunun kaçmasına neden olabilir ve doğal olarak kişinin fiziksel rahatsızlıkları ortaya çıkacaktır. Bu etkilere baktığımızda işsiz bir kimsenin sadece kendisine değil ailesine ve çevresine de etkileri vardır. Afrika ve Asya ülkelerinde işsizliğin yol açtığı yoksulluk, toplumsal sefalete dönüşmüş durumdadır.

Ülkemizde de işsizlik önemli bir konu olmakla birlikte zaman zaman bu oranı düşürme ile ilgili politikalar uygulanmıştır. İşsizlik oranını bulmak için işsizlerin sayısını işgücü sayısına bölmek yeterlidir. İşsiz sayısında önemli bir nokta vardır ki bu kişilerin çalışmak isteyip de iş bulamaması durumudur. Yani kişi çalışmak istemiyorsa işsiz sayılmaz. Ya da çalışmasına engel bir durumu varsa (yaşlılık, sakatlık) bu kişi de işsiz sayılmaz.

Bu durumda işsizliği İradi ve Gayrı iradi olarak 2 gruba ayırabiliriz. Yani İradi kendi isteğiyle oluşan bir durum iken Gayrı iradi kendi isteği dışında gerçekleşen bir durumdur. Ekonomi için asıl önemli olan konu gayrı iradi işsizliktir. Yani kişinin kendisinden kaynaklanmayan bir durum nedeniyle işsiz kalması durumudur.  Yine bu konunun da çeşitli sebepleri vardır. Mesela Gizli işsizlik. Gizli işsizlik durumunun tespit edilmesi de zordur. Mesela kişi şehirde iş bulabileceği halde şehre gitmeyerek köyünde kalıyor. Köyde de kendisine çok fazla ihtiyaç yoktur ama ailesinin yanında tarlada veya hayvanlara bakarak çalışıyor görünüyordur. Bu tür durumlar gizli işsizlik olarak adlandırılır. Diğer bir sebep ise Yapısal İşsizliktir. Mesela eskiden tarlada 30 kişi pamuk toplamak için çalışırdı. Şimdi ise 1 makine tarlaya giriyor ve pamuğun hepsini topluyor. Orada daha önce çalışan insanların durumu Yapısal işsizliğe giriyor. Yani sanayileşme veya teknolojinin getirisi sonucunda işsiz kalan nüfus. Hemen tarlada çalışan nüfustan bahsetmişken Mevsimlik İşsizliğe de değinelim. Bir çok insan Ordu'ya fındık toplamaya, Adana'ya pamuk toplamaya veya Manisa'ya domates falan toplamaya gider. Bu kişiler iş bitince işsiz kalırlar. Bu tür işsizliğe de Mevsimlik işsizlik adı verilir.Son bir işsizlik türü de Konjonktürel işsizliktir. Bu işsizlik de belli dönemlerde ekonomi durgunlaşır, talep azalır ve bu durum sonucunda işverenler küçülmeye giderler. İşte bu durumda belli bir işsizlik ortaya çıkar. Tekrar bir canlanma olması durumunda bu insanlar işe alınırlar. Bu tür işsizliğe de konjonktürel işsizlik adı verilir.

Türkiye'deki işsizlik oranlarına 1923'ten bu yana baktığımızda teknolojideki ilerlemeyle orantılı olarak işsizliğin de arttığını görüyoruz. Günümüzde Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin İşsizlik olduğu söylenebilir.


Blogumuza destek olmak için:
-Analizlerimizi siz de paylaşabilir,
-Mail abonemiz olabilir,
-Konuların altına düşüncelerinizi, eklemek istediklerinizi yazabilir,
-Sosyal medyada Twitter 'da takipçim olabilir, Google+ hesabımı çerçevelerinize ekleyebilirsiniz.

0 yorum:

Yorum Gönder